3 Aralık 2013 Salı

Gregor Samsa’yla Akrabalığımız Üstüne Notlar I

Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Kafka’nın Dönüşüm’ünü başlatan bu cümle bizi Gregor Samsa’nın "hayali" dünyasına davet eder. Bir uyanışın cümlesidir bu: Gregor uyanmış ve bir böcek olarak bulmuştur kendini. Daha doğrusu, Gregor uyanmıştır; bir böcek olduğu gerçeğine. Kötü bir kabusun içinde kaskatı bir gerçeğe uyanan bir talihsizdir o. Gelgelelim uyanmak ayılmak anlamına gelmez her zaman. Gregor da uyanır ama ayılamaz bir türlü: Hâlâ onu işe götürecek treni yakalamaktır tek derdi. Çalışmak, çalışmaktır: bir ekonomik çıkar cemaatinden başka bir şey olmayan aileyi doyurmak için aşağılık bir böcek gibi çalışmak. Her günün işleyen çarkının birdenbire durmasının yarattığı krizle kıyaslandığında, böceğe dönüşmek önemsiz bir ayrıntıdan başka nedir ki? Aile ortada bir “terslik” olduğunu Gregor’un işe gitmeyişinden anlar. Gerek Gregor’un kendisi gerekse aile için böceğe dönüşme krizini önceleyen asli krizdir Gregor’un işe gitmemesi. Böceklik ancak aynının, rutinin düzenli gidişatında sekte yarattığı için bir kriz niteliği taşır olsa olsa. Gregor’un kızkardeşi o işe gidemediği, bu yüzden işten kovulacağı için ağlar kapıda. Annesiyle babası bu yüzden dört döner kapının etrafında. Müdür Bey onu işe çağırmak için gelmiştir. Yoksa kimsenin Gregor’un böcekliğiyle ilgilendiği yoktur. Böceklik işe gidememek, bedeni bir rutin doğrultusunda olması gereken yerlere hareket ettirememek, aileyi doyurup (ekonomik ve ahlaki açıdan) tatmin edememek, çarkı döndürememek demekse, insanlık bunun tam tersidir. Bu mantık üzerinden kendimizi insan sayıyor yahut sanıyorsak, duvarlar arasına sıkışmış bir böcekten bizi ayıran nedir peki? Kafka’nın romanını bir hayal ürünü olarak okuyor, Gregor’u uzaklardaki hayal dünyasının bir figürü sayıp kendimizden öteliyorsak,bir kabustan farksız gerçekliğimize uyanmışsak bile hala ayılmamışız demektir: Hepimiz Gregor Samsa’yızdır…
(19 Aralık 2011'de Bilinmeyen Ülke adlı sitede yayınlandı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder